21 Kasım 2012 Çarşamba

Türkiye'de feature var mı?

Bugün biraz gazetecilik hakkında konuşalım.

Feature, soruşturmacı gazeteciliğin nihai hali, Türkiye'de yürümüyor. Geçen hafta Kingston Üniversitesi'ndeki derste bir feature'ın sahip olması gereken kriterleri,  feature'ın nasıl yazılacağını öğrendik. Bu vesileyle tekrar feature'ın Türkiye'de olmadığı gerçeğinin farkına vardım. Evet, "özel haberler"imiz var fakat hiç feature'ımız yok. Bunun arkasındaki en temel neden medya şirketlerinin yöneticilerinin gazetelere para yatırmak istememesi ve gazetecilere soruşturma için zaman vermemesi.

Ana akım Türk gazeteleri genel olarak kısa hikayeler tercih ediyorlar, elbette daha az kaynaklar ve daha bilgi ile birlikte, çünkü hedef kitlelerinin farklı kişilerden uzun paragraflar ve alıntılar okurken sıkılacağını düşünüyorlar.

Batı medyasına göre gazetelerin bir bölümünü sosyal meseleleri, insan hikayelerini ve oldukça karmaşık problemleri açığa çıkarmak için kullanmak bir gereklilik. Batılılar renkli bir dil ve sorumluluk sahibi bir gazetecilikle okuyucularını uzun hikayeleri sevmelerini sağlıyorlar.

Türkiye'de tirajlar düşüyor çünkü işimizi düzgün yapmıyoruz.
Gazeteler genellikle hikayelerini ulusal ajanslardan, gerekliyse yabancı ajanslardan alıp çeviriyorlar. Gazete yazı işleri gerçek ve tutarlı haber getirmeleri için meslektaşlarına güvenmiyor-bazı zamanlar haklılar, gazetecilerin küçük bir bölümü üniversiteden mezun bile değil, mesleği tecrübeyle öğrendiler. Bununla birlikte gazetelerin reklam alanları çok büyük ve soruşturmacı gazetecilik için yer yok, geri kalan boş yerleri de Başbakan Erdoğan'ın zaten her yerde yayınlanmış konuşmasına tam sayfa ayırmak gibi günlük sıkıcı hikayeleri yakalamak için kullanıyoruz.

Türk bir gazeteci olarak en azından İstanbul'da  sorumlu ve kaliteli bir gazeteciliğin nasıl yapılabileceğini anlamaya çalışıyorum. Türkiye, büyüyor, ülkenin ekonomik ve politik gücü artıyor fakat Türk medyası bu hızın arkasına düşüyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder